Anasayfa fotoğraf Galerisi

FOTOĞRAF HİKAYESİ: ANNEMİN EKMEĞİ

Adım Aytunuk ve Oş Devlet Üniversitesi’nde üçüncü sınıf gazetecilik öğrencisiyim. Bu yıl, Alay’daki köyümüzde ailemle birlikte Yeni Yılı kutladım. Kış tatillerinde annemle birlikte ekmek pişirme fırsatı buldum. Bu deneyim, sıradan bir aile aktivitesinin ötesindeydi; bir annenin sevgisini ve özverisini vurgulayan derin bir andı. Taze pişmiş ekmeğin kokusu evimizi doldurdu, çocukluğumun ve köydeki basit, neşeli hayatın anılarını uyandırdı. Benim için ekmek her zaman annemi sembolize edecek, çünkü ev yapımı ekmeği ailemizin sevgisini ve birliğini temsil ediyor.

Beyaz Un: Annem sabahın erken saatlerinde hamuru hazırlamaya başladı, saçlarının hamura düşmesini önlemek için her zaman beyaz bir eşarp takıyordu.

Malzemeler: Un, süt, maya, koyun yağı ve tuz hepsi koyuldu, hamura dönüştürülmeye hazırdı.

    

İlk Fotoğraf: Annem hamuru yoğurmaya başlıyor.

İkinci Fotoğraf: Süt dikkatlice ölçülüyor ve una ekleniyor. Her malzeme tam kıvamında kullanılır ve hamur ne kadar çok yoğrulursa o kadar elastik olur.

Hamuru yoğurmak önemli bir çaba gerektirir.

  

İlk Fotoğraf: Tandırda ateş yakılır. Gübre kömüründe pişirilen ekmeğin eşsiz bir tadı vardır.

İkinci Fotoğraf: Hamur üç saat boyunca kabarır.

   

350-400 gram ağırlığındaki hamurun her bir porsiyonu hassas el hareketleriyle toplar haline getirilir.

  

Pişirme sırasında hamurun eşit şekilde kabarmasını sağlamak için hafifçe çırparız. Annemin hazırladığı hamurdan 19 somun ekmek ve 8 küçük pide yaptık.

 

Annem daha sonra ekmeği sıcak tandırda pişirmeye başladı. Hamuru bir bıçağın ucuyla delmek eşit şekilde pişmesini sağlar.

 

İlk Fotoğraf: Ekmek pişti ve kesilmeye hazır.

İkinci Fotoğraf: Annem taze pişmiş tandır ekmekleriyle.

 

Fırından yeni çıkmış, biraz tereyağıyla sıcak ekmek yemek gibisi yoktur.

Hazırlayan: Aytunuk Mamytova, Pedagoji, Sanat ve Gazetecilik Enstitüsü öğrencisi.